"Yeni Bir Fiziğe İhtiyacımız Var"

Popüler bilim kitapları ve evrenin kökenine dair çalışmalarıyla geniş bir kitleye ulaşan Lawrence Krauss, aynı zamanda kozmoloji ve teorik fizik alanında uluslararası düzeyde tanınan bir bilim insanı. Bilimi kamuoyuna anlaşılır bir dille aktarmadaki başarısıyla bilinen Krauss, röportaj teklifimizi geri çevirmedi ve sorularımızı yanıtladı.

- ERIC ROSE

Şu anda zihninizi en çok meşgul eden ve her sabah sizi uyandıran bilimsel sorun nedir?

Her sabah uyanmamın doğrudan nedeni değil elbette, ama kariyerim boyunca aklımı en çok kurcalayan iki temel sorun var. Birincisi, karanlık madde gerçekten de yeni bir tür temel parçacıktan oluşuyorsa onu nasıl tespit edebiliriz? Mevcut dedektörlerimiz proton, nötron veya elektron gibi bilinen parçacıklarla etkileşimleri yakalayabiliyor; ancak karanlık madde parçacığı eğer çok daha zayıf bir etkileşim mekanizmasına sahipse onu ortaya çıkarmak neredeyse imkânsızlaşıyor. İkinci problem ise karanlık enerjinin doğası. Kozmik ivmelenmeyi sürükleyen bu "arka plan enerjisi" hakkında elimizde yalnızca gözlemsel bir işaret var. Ne kökeni ne de evrenin geleceği açısından sonuçları konusunda tatmin edici bir teoriye sahip değiliz. Bu soruların cevabı, modern fiziğin eksik halkalarıdır.

Yazmakta olduğunuz bir kitabınız varmı?

Evet, var. Şu anda üzerinde çalıştığım proje, daha çok bir bilimsel anı kitabı. Yani doğrudan yeni teoriler ya da teknik meseleler sunmayacak; fakat bilimsel yolculuğumun kişisel ve entelektüel boyutlarını yansıtacak. Yeni bir "bilimsel eser" planlamıyorum; çünkü yayınevlerinden bu yönde yeterli ilgi görmediğim kanaatindeyim. Bununla birlikte geçmişte yaptığım gibi evrenin temel gizemleri üzerine yoğunlaşan bir kitap yazmak isterdim. Anı kitabının da bilimsel topluluğa faydası olabilir: Gelecek nesillere, bilimin yalnızca deneylerden ve denklemlerden değil aynı zamanda entelektüel arayışlardan, başarısızlıklardan ve tesadüflerden de oluştuğunu gösterebilir.

Fizikte 'hiçlik' kavramı tanımlanabilir; ama bu felsefi hiçlikle aynı mıdır? Bilim, felsefi hiçliği açıklamakla yükümlü müdür?