Eko turizm alanları 'eko köy'lere dönüşüyor

Doğada yaşamı ifade eden 'eko turizm'de Çanakkale, Muğla, Balıkesir ve İzmir öne çıkıyor. Eko turizm imarlı arazilerde geliştirilen eko köy projeleri ise giderek yaygınlaşıyor. Bu projelerde 'eko turizm' adı altında hisse payı satışı yapılırken, doğanın tahrip edilmesi tehlikesi ortaya çıkıyor.

- 

K üresel ölçekte giderek yaygınlaşan doğada yaşam arzusu, insanları bakir alanlara ve köylere yönlendirmiş durumda. Doğal alanlarda gerçekleştirilen çevre dostu turizm faaliyetlerine ise ‘eko turizm” adı veriliyor. Bu modelle doğanın korunması, ekonomik kalkınma sağlanması, doğaya olan olumsuz etkilerin en aza indirilmesi, iklim değişikliği ile mücadelede farkındalık yaratılması ve sürdürülebilir kaynak kullanımının teşvik edilmesi amaçlanıyor.

Dünyada giderek yaygınlaşan eko turizm, Türkiye’de henüz gelişim aşamasında. Ege kıyıları eko turizm alanlarının en fazla kümelendiği bölge olurken, Çanakkale, Muğla, Balıkesir ve İzmir’de eko turizm projeleri yoğunlaşıyor. Bozcaada, Küçükkuyu, Assos, Erdek, Ayvacık, Bayramiç, Çeşme, Şirince ve Bağlarözü gibi bölgeler ise öne çıkan yerler oluyor. Bu alanda örnek uygulamalar da mevcut. Örneğin; İzmir Urla’da yer alan Bademler Doğal Yaşam Köyü 315 dönüm arazide üzerinde kırsal kalkınma, ekolojik yaşamı geliştirmek ve desteklemek amacıyla kurulurken, ahşap malzeme kullanılarak yapılar tasarlanmış durumda. İstanbul-Tekirdağ sınırındaki Sincap Evler Istranca Projesi ise ekolojik amaçlı uygulama imar planına bağlı olarak geliştirilen ve uygulanan bir proje.

ÇEVRECİ PROJELER