İzmir Life Magazine - Mayıs 2016

In this issue

Avrupa bir söylem krizinde. “İnsan hakları” üzerine inşa ettiği onca değer yerle yeksan olurken bunu nasıl ve hangi argümanlar üzerinden örtebileceği üzerine dahi kafa yormuyor gibi. Geri Kabul Anlaşması ile yapmak istediği, mülteci ile göçmen arasında yaptığı kategorik ayrıma yasal ve sistematik bir kılıf uydurmak. Sadece Suriye’den gelenleri, suça bulaşmamış olanları, savaştan kaçanları alarak insanlığa karşı sorumluluğunu yerine getirecek! Avrupa medeniyeti olarak bir söyleme dönüştürülen tüm değerleri kotaracak…
Ancak tarihin en büyük trajedilerinden birine tanık olurken bunu hukuk ve politika ekseninde tartışmak istemedik. İnsan hikâyelerinin peşine düştük. İzmir’de yaşayan Suriyeli mülteciler ve bu konuda aktif olarak çalışan Halkların Köprüsü Derneği ile temasa geçtik.
Bir 6 Mayıs daha yaklaşırken, darağacında üç fidandan Deniz Gezmiş’in abisi Hamdi Gezmiş ile Deniz’leri andık. Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’a da selam olsun!
Sistemin dışında bir atölye, sınırlara hapsolmayan bir düşünme biçimi ve dokuz sanatçının bir arada olduğu kolektif bir yeniden inşa süreci… Antidot atölyesi ve Bir/One resim sergisi…
Yaz yaklaşıyor. O yüzden de birçok yerle tanıştıracağız sizi bu ay. İlk olarak bir Batı Ege köyüne gidiyoruz: Barbaros Köyü’ne. Henüz bozulmamış doğal coğrafyasıyla son yıllarda özellikle kentlilerin tercih ettiği Barbaros Köyü, bir çeyiz sandığı gibi. Ardından romantizmin doyasıya yaşandığı Amalfi Kıyıları’na gideceğiz. Denize açılan yokuşlu sokaklar ve uzun sahilleri ile bir gizli cennete… Yine doğasından tarihine, mektebinden müzesine gidilesi bir yer var: Adatepe Köyü. Zeytin ağaçları içerisinde, Kazdağları'nın batı ucunda bol oksijenli havası ve tarihi atmosferiyle büyüleyici bir köy burası. Son olarak Türkiye’ye, Karadeniz’e geri dönüş yapıyoruz. Önce Akçaabat’a, ardından da Kadırga’ya, Kadırga Yayla Şenlikleri’ne yolumuz düşüyor.