GELENEKTEN İLHAM ALAN ÇAĞDAŞ BİR DURUŞ TAYFUN KABA "ZAMANSIZLIK BENCE DETAYLARDAKİ SADELİKTE VE DUYGUYLA KURULAN BAĞDA GİZLİ"

Moda tasarımcısı Tayfun Kaba, kişisel hafızasından, gelenekten ve çağdaş estetikten beslenen tasarımlarıyla moda dünyasında kendi yolunu çiziyor. Paris'ten Tokyo'ya uzanan bu zarif anlatı, her dikişte duyguyu, her siluette bir hikayeyi taşıyor. Kaba için moda, kelimelere ihtiyaç duymadan bir hikaye anlatmanın en rafine yolu.

- RÖPORTAJ: BÜŞRA NAZLAN ÜREGÜL [e-mail]

Tayfun Kaba, tasarımı yalnızca bir estetik arayış olarak değil; bir hafıza, bir duygu ve hatta bir içsel ritim olarak tanımlıyor. Çocukluğunda babaannesinin kumaşlarla kurduğu sihirli dünyayla tanışan Kaba için moda, kelimelere ihtiyaç duymadan özgürce kendini ifade edebildiği bir alan. Paris'teki moda haftalarında yankı bulan koleksiyonları; Japon zen estetiğinden Osmanlı siluetlerine, couture zanaatından çağdaş detaylara kadar uzanan çok katmanlı bir dünyanın izlerini taşıyor. Onun için bir giysi, yalnızca giyilen bir obje değil; bir karakter, bir ruh hali, hatta bir iç sesin dışavurumu. Disiplinli sadelik anlayışıyla her detayın ince ince işlendiği bu zarif vizyon, Tayfun Kaba'yı yalnızca bir tasarımcı değil, aynı zamanda bir hikaye anlatıcısı haline getiriyor.

HELLO!: Markanızın her parçası kendi hayat hikayenizden ve kişisel deneyimlerinizden ilham alıyor. Moda sizin için ne zamandan beri bir anlatı aracı haline geldi?

Tayfun Kaba: Moda çocukluğumdan beri benim için bir anlatı aracı. İlk olarak babaannem sayesinde tanıştım bu dünyayla; bana kumaşlarla, renklerle, dikişle kendini anlatmanın yollarını gösterdi. O günden beri moda, kelimelere ihtiyaç duymadan, özgürce hikayemi anlatabildiğim bir alan oldu.

HELLO!: Geleneksel couture tekniklerini modern estetikle birleştirerek zamansız parçalar üretiyorsunuz. Sizce bir tasarımı 'zamansız' kılan en önemli unsur nedir?